Mecburi Hizmet!
Vatandaşın kavrayamadığı; artık hekimlerin pek de aldırmadığı, devlet hizmet yükümlülüğü türü mecburi hizmet.
Bu sefer mecburi hizmeti eleştirmeyeceğim. Çünkü böylesine çağdışı bir uygulamanın eleştirilecek yanı yok; ama geliştirilebilecek çok yanı var!
Bazen düşünüyorum da;
Sağlık Bakanı olsam böyle bir yola başvurur muydum?
Bilemiyorum…
Ama Nişantaşı’ndaki hoca muayenehaneleri yerine; biraz da genç hekimlerin sorunları ile ilgilenilse, bu sürecin daha az travmayla atlatılabileceğine inanıyorum.
Bazı öneriler sunacağım ve her zaman ki gibi uygulanmasını umacağım:
1- Burası Muş’tur yolu yokuştur, giden gelmiyor, acep nedendir, demek yerine; Mecburi Hizmete giden hekimlerin istekleri doğrultusunda “kademeli olarak” üst bölge tercihi yapabilmelerinin önü açılmalıdır. Türkiye’nin daha yaşanabilir yerleri, sadece “yaşını başını almış hekim ağabeylerimizin” kuralarında çıkmamalıdır. Ne demişler umut fakirin ekmeğidir. Gençlerin umutlarını yok etmeyin.
2- “Uçmayan kalmasın” sloganıyla her yere uçan devlet havayollarımız; boş koltukla gideceğine, arada hekim arkadaşlarımızın aileleri ile kavuşmasına yardımcı olabilir, bu iş için de çok cüzi ücret alarak aile bütçelerimize katkıda bulunabilir.
3- Yine devlet havayolları hekimlere 5.000 mil verip onları avutacağına, adam gibi cip kartı verip doktorların kendilerini iyi hissetmelerini ve özel hizmet almalarını sağlayabilir. Sonuçta güvenli ve sağlıklı uçuşların teminatı o uçaklardaki hekimlerdir.
4- Özellikle taşrada görev yapan orta ve alt düzey bakanlık bürokratlarının genç hekimlere “adam gibi davranması” sağlanabilir ve genç hekimlerin bu yöndeki şikayetleri merkez tarafından hemen dikkate alınabilir. Bilgi birikim ve kültür bakımında birçok orta ve alt düzey bürokrattan çok ileri olan genç hekimlere bu kişilerin yaptığı manasız uygulamalar, doğal olarak gereksiz gelmektedir.
5- Mikroskobu olmayan yere patolog, ameliyathanesi olmayan yere cerrah atandığında
, bu hekimlerin çalışma talepleri dikkate alınmalı; istedikleri ne varsa önlerine yığılmalıdır. Devletimiz zengindir, kuramayacağı laboratuar ve inşa edemeyeceği ameliyathane yoktur. Yoksa öyle değil midir?
6- Birçok doktor arkadaşımız gittikleri yerde barınma sorunu yaşamaktadır ve fahiş fiyatlara kendilerine ev kiralanmaktadır. Bu barınma sorunu Türkiye’nin dört bir yanını donatan TOKİ’lerin, hekimlere lojman inşaa etmesiyle çözülebilir. Hatta devlet bu hizmetin bir teşekkürü olarak, genç hekimlere çok düşük faizli ev kredileri verebilir. Neden olmasın?
7- Sayın Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’nun; Hekimlerin Sosyal Medya Platformu başta olmak üzere diğer birçok kardeş platformu hergün takip etmesini öneriyorum. Geri bildirimleri okudukça ne kadar haklı olduğumuzu göreceklerdir.
Kısacası ülkesi için anasını, babasını, kardeşini ve memleketini bırakıp uzak diyarlara giden bu insanlara, devlet önce insan sonra hekim muamelesi yapacak önlemleri artık bir an önce almalıdır.