Zehirlendik ey halkım, yazıklar olsun!
Askersin,
Ülken için nöbettesin,
Hem yediğin yemekten zehirleneceksin,
Hem de memleketi müdafaa edeceksin,
Olmaz böyle iş!
Şimdi bir de yetkililer çıkmış,
Yemeklerde (tavuklarda) mikroba rastlamadık demiş,
Yahu zehirleyen mikrop değil ki,
Zehirleyen mikrobun arkasında bıraktığı; Toksinler!
Mikrop pişerken uçar gider,
Arkasında ısıya dirençli zehrini salar bekler,
Nasıl bakacağını bilmezsen,
Toksini tabi ki göremezsin!
Bazı toksinler o kadar zehirlidir ki,
1 çay kaşığı ölçüsü ile,
10 milyon insanı öldürebilirsin…
x x x
Her neyse,
Gelelim esas meseleye;
İddia ediyorum,
Dünyadaki en kötü yemekler,
Türkiye’deki devlet kurumlarında çıkıyor…
Bırakın askeriyeyi,
Gelin hastanelere…
Olabilecek en kötü et,
Olabilecek en kötü sebzeyle tencereye konup,
Olabilecek en kötü yağda pişiriliyor,
Bunlar iyileşmesi beklenen hastalara,
Hastalara refakat eden yakınlarına,
Onları ameliyat edecek doktorlara,
Ve tüm gece takibini yapacak hemşirelere yediriliyor!
Ne mi oluyor?
O pis yağ sebebiyle hastanedeki bütün ahalinin tüm gece karnı ağrıyor,
Hastalar beslenemiyor, dolayısıyla iyileşemiyor;
Tam bu rezaleti mide sindirmişken;
Sabah kahvaltısı adı altında,
Plastikten bozma kaşar peyniri!!!
Hastalık kaynağı beyaz ekmek,
Ya da katı yağdan zengin milföy hamuru börek,
Hormonlu sarı domateslerle servis ediliyor!
Sonra da Sağlık Bakanı Recep Akdağ çıkıyor,
Obezite için harekete geçin,
Sağlık için doğru beslenin diyor!
Güler misin?
Ağlar mısın?
x x x
Sözün özü;
Kamu yemekleri rezalet,
Tatları felaket,
Ve iddia ediyorum sağlığımıza bir hakaret!
x x x
Son bir not;
Ege Tıp’ta mikrobiyoloji hocamız anlatırdı;
Elli yıl önce,
İzmir’deki en iyi yemek,
Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde pişer,
Hatta evinden – anne yemeğinden – uzak tıp öğrencileri,
Bu yemekten yemek için oraya giderlermiş…
Çünkü İzmir’in en iyi eti,
En iyi sebzesi, en iyi meyvesi, en iyi peyniri,
Sırf tüberküloz hastaları çabuk iyileşsin diye,
Oraya gönderilirmiş,
Peki, sırf İzmir’de mi?
Hayır!
Tüm Türkiye’de durum böyleymiş…
Sebep?
Mustafa Kemal Atatürk’ün özel emri;
Sonuç;
Tüberkülozun etkin tedavilerle beraber ülke sathından silinmesi;
Şimdi?
Tüberküloz yeniden hortladı,
Askerlerimizi kışlada zehirliyorlar,
Vatandaşın zaten et alacak parası yok!
Sağlıklı beslenme ise güzel bir afiş malzemesi.
Hepinize yazıklar olsun!
Afiyet olsun!
LÜTFEN BANA HASTANEDE SİZE VERİLEN YEMEKLERİN FOTOĞRAFINI YOLLAYIN
obeziteatolyesi@gmail.com
Obezite Atölyesi Kurucusu
İç Hastalıkları ve Fitoterapi Uzmanı
“Zehirlendik ey halkım, yazıklar olsun!” için bir yanıt
Size katiliyorum doktor evladim okadar guzel yorumlamissinizkidaha iyisi olamazdi elestirileriniz isabetli olmus soz konusu insa sagligi .Umarim yetkililerde farkina varirlar biran once tetbir alirlar 21inci yuzyilda yasiyoruz kimse evldini sokakta bulmadi onlari yetistiren anne babalar kimbilir hangi sartlarda yetistirdiler.Size mesleginizde basarilar diliyorum saglikla ilgili paylasimlarinizi bekliyoruz