Bir ülke düşünün…
100. yıl hayalleri kursun, en büyük on ekonomiden biri olacağız desin, ilimde ve bilimde dünyanın merkezi haline gelmeyi hedeflesin,
X X X
Bir ülke düşünün…
Bilimselliği yıllarca ahbap çavuş ilişkisi ile yürüsün, en büyük üniversiteleri amca – dayıoğulları ile doldursun…
X X X
Bir ülke düşünün…
Orası her zamanki gibi Türkiye olsun…
X X X
Ey benim yönetim zafiyeti çeken, vizyonu dar, ufku kör kendini bilmez zümrelerle yönetilen güzel ülkem.
Hayırdır ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim…
Başlayalım anlatmaya:
Bir ülke ancak bilime yaptığı yatırım ölçüsünde atılım yapabilir.
Bilim objektifliktir, özerkliktir ve özgürlüktür.
Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki…
Geleceğin dünyasını şekillendirirken bilimsel özerkliği ve bilimsel özgürlüğü umursamasın!
Sağlık Bakanlığı bu hafta, kendi yolunu akademik kulvarda çizmek isteyenler için başasistanlık kadrolarını açıkladı.
Kriterlerine bilimsel yayın sayısı ve yabancı dilbilgisi yanında,
Mecburi hizmetin bitmesine “180 günden az kalma” şartı koydu!
Bilim adamı arıyorsunuz halen daha mecburi hizmet diyorsunuz.
Hakkari’de Oxford açıldı da haberimiz mi yok?
Takdire şayan ve bu mübarek Ramazan ayında Allah’a havalesiniz!
En içten dileklerimizle, bu fütursuz zihniyetinizi “her kim yaptıysa” tebrik ederiz!
Kalan mecburi hizmet süresi kadar sevgilerimizle.