Sakalımız yok, üstümüze vazife değil belki ama yine de yazalım.
Şöyle bir araştırdım, “şiddet” en çok kime vuruyor diye.
Sonuçlar gerçekten düşündürücü.
“Şiddet” en çok gençlere vuruyor.
Çok acı bir gerçek bu aslında.
Neden mi?
Çünkü halktaki hekim öfkesine sebep olan hiçbir şeyi yapmamış bir nesil bu.
Bugüne kadar hiç muayenehanesi olmamış, hastasını ticari bir obje olarak görmemiş, kısacası canla başla; hani derler ya “bayrağın dalgalandığı” her yerde, her türlü görevi sorgusuz sualsiz yerine getiren kişiler bu genç hekimler.
Ensesine vurup lokmasını aldığınız; seksen darbesinin apolitik ortamında yetişen ve yüreği insan sevgisi ile dolu olan gençler.
Düne kadar kimi “elitist” hocaların muayenehane – hastane ekseninde emeğini insafsızca sömürdüğü kitleden birileri bunlar.
Akan kanın bizatihi mağdurları.
Genç hekimler rahatsız,
Genç hekimler mutsuz,
Genç hekimler umutsuz.
Manevi olarak dayanabilecekleri, sarılabilecekleri hiçbir şey yok memlekette.
Bir başlarına ve yapayalnız.
Aklıma gelmişken;
Bir de kriz fırsatçıları var, hiç onlara değinmeyeceğim.
Çünkü olaylar oldukça hayati.
Durun ve baştan bir daha düşünün…
Ne oluyor? Neden oluyor…