Kategoriler
Köşe Yazılarım

Adam gibi hasta bakmak istiyor musun?

Bir gün yirmi dört,

Mesai sekiz saat.

Sekiz saat ise dört yüz seksen dakika.

Dünya Sağlık Örgütü der ki,

Bir hastaya ayırmalı yirmi dakika!

Yani bir günde bakmalı en fazla yirmi dört hasta,

Sadece yirmi dört hasta!

Anlamayanlar için rakamla yazayım;

Bir gün 24,

Mesai 8 saat,

8 saat ise 480 dakika,

Ve Dünya Sağlık Örgütü der ki,

Bir hastaya ayırmalı 20 dakika!

Yani bir doktor bir günde bakmalı en fazla 24 hasta!

Sadece 24 hasta!

Ey sırada bekleyen 25. Hasta,

Adam akıllı bakılıyor musun lütfen bunu bir sorgula!

x x x

Şimdi gelelim acı gerçeğe:

Diyelim ki Sağlık Bakanlığı hekim giderlerine 100 TL bütçe ayırıyor;

Sen 100 hasta bakınca hasta başına 1 TL,

25 hasta bakınca hasta başına 4 TL alıyorsun,

Kısacası doktor arkadaşım,

Dünya standartları üstünde çalışıp,

Ve yan odadaki meslektaşınla kapışıp,

Birim hasta başına,

Hint fakiri kadar kazanıyorsun!

Bu girdapta gidecek misin?

Ya da çıktığımız yeni yolda,

Güçlü hekim organizasyonumuza el verecek misin?

Karar senin!

Ya vezir olacağız;

Ya da rezil!

Ne kaybederiz ki?


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Eğer bunu yapmazsak…

Uzun zamandır birçok arkadaşımla paylaştığım önemli bir noktayı yeri gelmişken sizlerle de paylaşmak istiyorum. Bugüne kadar üstüne basa basa söylediğim net bir gerçek var:

“Gün gelir döner sermayeler şu veya bu nedenle ödenemez hale gelirse maaşlarımızla baş başa kalacağız ve kriz zamanlarında yaslanabileceğin tek omuz yine yan odada performans uğruna savaştığın meslektaşın olacak”

Döner sermaye güvenceli bir gelir değildir. Döner sermaye sağlık çalışanlarının ekmeğindeki akreptir. Döner sermaye sen senden gittiğin gün sana sırtını çeviren hayırsız bir gelirdir.

O yüzden gelin maaşlarımıza zam isteyelim. Gelin tüm sağlık çalışanları yarından tezi yok bu işi çözmek için bir araya gelelim.

Bu iş zaten hakkımız olan “fiili hizmet zammı, yıpranma payı vb.” hakların bizlere verilmesi ile geçiştirilebilecek bir iş değildir.

Bizim ihtiyacımız olan her ayın on beşinde yatan maaşın zihni sinir kesintilerinden arındırılmış olan kısmının net bir şekilde yükseltilmesidir.

Ben artık tanesi 3 lira 80 kuruşa hasta bakmak ve tanesi 11 lira 34 kuruşa apandisit alan cerrah görmek istemiyorum. Kasap bile o paraya et satmıyor! Utanmıyor musunuz?

Bu gidişata dur demek zorundayız.

Bu saçmalığı durdurmak zorundayız.

Kendi geleceğimizi de yine kendimiz kurtarmalıyız. Çare var, ama çözüm için sen de olmalısın.

Eğer bunu yapmazsak tünelin sonu hepimiz için kriz. Bilesiniz.


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Sağlıkta temel maaşlar neden artmalı?

Başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının temel maaşları eğitsel eşdeğerlerinin çok ama çok altında kalmıştır. Sağlık camiası hiçbir meslek grubuna uygulanmayan bir “şiddette” performans temelli mesaiye zorlanmıştır.

Yeri geldiğinde hastalanan ve çoğu zaman maddi durumu zedelenmesin diye yıllardır izin almadan çalışmak zorunda kalan sağlık çalışanları, bu durum neticesinde tükenme noktasına ulaşmıştır.

Yaşadıkları bu psikolojik buhrana bir de sağlıkta şiddet konusunda tatmin edici adımların atılmaması eklenince, aile ve toplum sağlığı merkezleri ile hastaneler yaşanılabilir yerler olmaktan çıkmıştır.

Buna ilaveten hali hazırda pek çok sağlık çalışanı ve özellikle de asistan hekimler, dünyanın kabul ettiği ve uluslararası kanunlarla sınırı net olarak çizilen çalışma saatlerinden kat ve kat fazla çalıştırılarak modern kölelik düzeninin kurbanları olmuşlardır. Bu açıdan bakıldığında da dünyanın hiçbir yerinde sağlık çalışanlarının birim mesai ücretinin bu kadar düşük olmadığı açık bir şekilde görülebilir.

En kısa sürede

Temel hekim ve sağlık çalışanı maaşları arttırılmalı,

Mesai sonrası dinlenme, hastalık izinleri ve yıllık izinler gelir kaybı oluşturmayacak şekilde planlanmalı

Tüm sağlık camiasının moral motivasyonunu yükseltecek önlemler ivedilikle alınmalı,

Ve 2005 yılından önce memur olanlara verilen ve 2005 yılından sonra memur olanların daha düşük maaş almasına sebep olan 1 derece ve maaş farkı tüm memurlara verilmelidir.

Tüm bu taleplerin yerine getirilmemesi durumunda, sağlık camiası içinde bulunduğu vaziyeti düzeltmek için organize olmak ve bu değişimin sağlanması noktasındaki kararlılığı göstermek için gereken adımları artık atmalıdır.

Bizler dünyaya bakışı her ne olursa olsun, bizimle aynı fikirde yürüyecek arkadaşlarımızı yanımızda görmek istiyoruz!


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Neden doktorlar kuzu kuzu bekliyor?

112’nin eğlence niyetine arandığı,

Günde 100’den fazla hastanın bakıldığı,

Acil servislerin dolup taştığı,

Hemşirelerin hastaneden çıkamadığı,

Döner sermayenin tavuk etinden,

İlaç katkı payının kuzu etinden hesaplandığı,

Yemek yiyen doktorun ise,

Çatır çutur bacağının kırıldığı bir sağlık sisteminde,

Neyi nasıl tartışırız bilemiyorum.

Ancak bildiğim tek bir şey var;

Böyle kuzu kuzu beklemeye devam edersek,

Bizden güzel pirzola yapacaklar,

x x x

Gelin bu gidişe dur demek için,

Harekete geçelim.

Biz hazırız,

Ya sen?


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Böyle mi bekleyeceksin?

Sen, ben, biz…

Gelin bir son verelim!

x x x

Öksüz kalmış hekimliğin,

Son garip çocukları!

Sistemin adaletsizliğini iliğine kadar hissedenler!

Size sesleniyorum:

Gelin bu adaletsizliğe,

Çarpık düzene,

Ve hukuksuzluğa son verelim!

Birlik olalım.

Bir araya gelelim.

Üç kuruş maaşa,

Yüzlerce hasta bakmaya,

Hunharca çalıştırılmaya,

Oradan oraya sürülmeye dur diyelim.

x x x

Soruyorum sana:

Hayatının sonuna kadar,

Hayalini çizdiğin geleceğe,

Öyle uzak mı duracaksın?

Olmayan dayından ya da amcandan medet mi umacaksın?

x x x

Madem bizi sahiplenen kimse yok;

Gelin biz birbirimizin elinden tutalım!

Gelin mesleki hürriyete giden yolda,

Fedakârlıktan kaçınmayalım,

Yeni bir meslek örgütü kuralım.

Başarabiliriz,

Seninle!

Çünkü sen Hekimsin, Değerlisin!