Öncelikle yazının sonunda bir sürprizim var haberiniz olsun 🙂
***
Dünyaya geldik, gidiyoruz…
Doğmak güzel şey, mutlu şey, umutlu şey…
***
Hayat inşallah, bizlere, sizlerle o kadar güzel işler yapma fırsatını verir ki;
Bu dünyadan göçüp gidince de, bir o kadar güzel ve mutlu hatırlanırız.
Çünkü yaşam su gibi, hızlı geçiyor. Nereden mi biliyorum?
Yaşıyorum, görüyorum…
***
Sayısız doğum, sayısız ölüm gördüm.
Hayata gelenlerin minicik ellerini, veda edenlerin yaşlı ellerini tuttum.
Ve şunu gördüm, insan doğunca kendi, ölünce yakınları ağlıyor,
Kısacası şu fani dünyaya geliş de, gidiş de bir o kadar dertli.
O yüzden siz, siz olun, aldığınız nefeste, yediğiniz yemekte, içtiğiniz suda mutlu olun.
Bir de sağlıklı iseniz demeyin keyfinize…
***
Mutluluk içinizde, mutluluk sizinle, mutluluk sizlerle…
Hiçbir şeyi kafanıza takmayın!
Sevgiyle kalın, esen kalın (!)
Hepinize en içten teşekkürlerimle…
Sizlere bir Neşat Ertaş şarkısı hediye ediyorum.
bir anadan dünyadan gelen yolcu
görüp de dünyaya gönül verdin mi
kimi büyük kimi böcek kimi kul
bunlar neden nedenini sordun mu
insandan doğanlar insan olurlar
hayvandan doğanlar hayvan olurlar
hepisi de bu dünyaya gelirler
ana hakkı sen bu sırra erdin mi
vade tekmil olup ömrüm dolmadan
emanetçi emaneti almadan
ömrünün bağının gülü solmadan
varıp bir cananda karar kıldın mı
garip bülbül gibi feryat ederiz
cahiller elinde küskün kederiz
hep yolcuyuz böyle geldik gideriz
dünya senin vatanın mı yurdun mu