Geçtiğimiz hafta itibari ile “mesleki özgürlüğümüz” tamamen bitirilmiş,
Hekim emeği bir kalemle silinmiş,
ve belli bir zümreye ayrıcalıklar tanınarak,
Türkiye’nin esas kahrını çeken “birinci ve ikinci basamak hekimler” göz ardı edilmiştir.
Doktor düşmanlığının tavan yaptığı,
Okumuş kesimin cahile kırdırıldığı,
ve olan bitene sessiz kalındığı böylesi bir dönemde,
Sağlıkta şiddet ile ilgili tek bir adım atılmamıştır.
Yine geçen hafta binlerce aile hekimi Ankara’da yürümüş,
“Özgür Basınımız(!)” dokuz sütüna sadece üç köfte sığdırarak,
Bu demokratik haftasonu yürüyüşüne,
Kapkara harflerle sağır kalmıştır!
Geldiğimiz noktada “etkin muhalefet” kalmamış,
ve hekim haklarını savunmak,
bir sendikanın “hekim olmayan” başkanına bırakılmıştır!
Bu üzerine düşünülmesi gereken bir durumdur!
Hekimin hakkını hekim savunur arkadaşlar!
Kendi hakkımızı da ancak ve ancak biz savunuruz!
Sizlerden hergün yüzlerce mesaj ve eposta alıyoruz…
Birşeyler yapalım organize olalım diyorsunuz.
Bir planımız şüphesiz var,
ama sizden de bir ricamız!
Neye nasıl “katkı” koyabilirsiniz,
lütfen bize yazın!
Yazın ki artık birşeyler yapalım…
Lafla peynir gemisi yürütmeyi bırakalım;
Otuz yıl daha ekmek parası yiyeceğimiz mesleğimizi,
Düştüğü durumdan çıkaralım;
Unutmayalım ki;
Hekimliğin geleceğini,
Ancak bizler kurtarabiliriz.
Artık çalışmaya başlayalım…
Bu duyguları daha fazla hekime ulaştırmanız dileklerimle…