Küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz. Bu bağlamda, hizmetin ve malların serbest dolaşımı, küreselleşmenin en önemli unsurlarından biri. Konuya bu açıdan yaklaşıldığında, yabancı bir hekime “gelme” demek hiç doğru bir yaklaşım değil; ancak olayın başka boyutları da var.
Türkiye’de yeni mezun hekimler mecburi hizmete tabi, ancak yurtdışından gelmesi istenen hekimlerin böyle bir yükümlülüğü yok, bu ciddi bir adaletsizlik!
Türkiye’den mezun olan hekimler, dünyanın herhangi bir yerinde çalışmak istediklerinde ciddi ve ayrıntılı “mesleki bilgi ve yabancı dil sınavlarına” tabi tutuluyor. Yabancı hekimlere ilişkin bu eleme sistemleri Türkiye’de oturtuldu mu bunu hiçbirimiz bilemiyoruz.
Türkiye’deki tıp ve uzmanlık eğitimi gerçekten de dünya standartlarında. Ancak gelmek isteyen hekimler; bu standartlarda mı, yoksa hekim kamuoyunda söylendiği üzere; Türkiye’nin cazibesine kapılıp gelmek isteyen “üçüncü dünya ülkesi profesyonelleri mi” bu durumu iyi ayırt etmeliyiz.
Hekimlik, hastanın özel alanına giren manevi bir meslek; bu açıdan yeterli Türkçe dilbilgisi olmayan yabancı hekimlerin, “tercümanlar aracılığı” ile – ki bu kişiler hekim değil – sağlık hizmet vermesi; tıp deontolojisi açısından hiç etik değil. Bu açıdan Sayın Sağlık Bakanı’nın “tercüman desteği ile sağlık hizmeti sunumu” açıklamasına katılmıyorum. Sağlık serbest bölgelerini ise bu kapsam dışında tutuyorum.
Yabancı hekimlerin sadece özel sektörde istihdam edilmek istenmesi, yerli hekimlerin özel çalışmayı istemeleri durumunda ciddi bir fırsat eşitsizliği oluşturuyor. En büyük hekim açığının devlette olduğunu düşünürsek; yabancı hekimlerin ilk planda devlet bünyesinde çalıştırılması gerektiği sonucuna ulaşabiliriz.
Bu kapsamda 657 sayılı devlet memurları kanunun yabancı uyrukluları çalıştırmayı yasaklamasına ilişkin maddelerde düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Madem kapılarımızı açtık, onları devlet memuru yapmaktan neden korkuyoruz?
Türkiye’de sağlık ortamında hemen hemen her gün yeni bir adım atılıyor, ancak bir Allah’ın kulu da gelip sormuyor ki siz ne düşünüyorsunuz? İstişare Türk devlet yönetiminin temel esaslarından biridir; Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanları ve hekimlerle yeterli istişare yapmadığı ya da yapmak istemediği için pek çok fırsatı sağlık çalışanları aleyhine ne yazık ki yitirmektedir.