Kategoriler
Köşe Yazılarım

Pilavdan korkanın kaşığı kırılsın!

Ne demişler?

Pilavdan korkanın kaşığı kırılsın!

Biz ne pilavdan, ne söylemekten korkmuyoruz…

Memleketin uc beyliklerinde, koca şehirlerin sağlık idaresi emanet edilen;

O kadar “bilgisiz” bürokratlar var ki!

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Az önce bir haber okudum!

Haber kısaca diyor ki “18 yaşında milletvekili seçilmek mümkün olacak, milletvekili seçilebilmek için askerlik şartı kalkacak; ilgili düzenleme haftaya meclise gelecek”.

Sanki son üç aydır yazdıklarımızı birileri duymuş ve uygulamaya karar vermiş gibi.

Biz ne diyorduk?

“Ortalama yaşı 29 olan bir memleket, ortalama yaşı 51 olan bir meclis tarafından yönetilmemeli “ diyorduk.

Buraya kadar bir sıkıntı yok, ama üzücü olan haberin altında yer alan ve oldukça yüksek beğeni toplayan yorumlar.

İşte birkaç örnek:

“18 yaşındaki adam yumurta bile kıramaz, devleti nasıl idare etsin”

“Çoluk çocuğa devlet mi emanet edilir”

“Asker olmayan vekil mi olur”

Valla size bir şey söyleyim mi; öyle bir idare eder ki; ağzınız açık kalır.

O ağzınız açık izlediğiniz Pargalı İbrahim, yedi cihanı fethettiğinde yirmi dokuz yaşındaydı, Selahattin Eyyübi Kudüs’e girdiğinde ömrünün baharındaydı, Mustafa Kemal Çanakkale’de gencecik bir komutandı, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde yirmi bir yaşındaydı; üye olmaya can attığınız facebook’un kurucusu Zuckerberg, bu fikri hayata geçirdiğinde üniversite üçüncü sınıftaydı.

Allah aşkına nerenin davulunu çalıyorsunuz siz?

Tarihe birkaç not daha; Hz. Muhammed gençlere çok önem veren bir peygamberdi. Gençlerden öğretmen tayin eder ve gençleri yaşlı Sahabelerden oluşan orduların komutanlığına getirirdi. Ordu sancağını da özellikle gençlere verirdi.

Tarih gençlere bu kadar güvenirken, onları eleştirmek ne haddinize?

Bir de kişisel not;

Geçen yıl hastane içinde yapılan bir toplantıda, asistan hekimlere ilişkin döner sermaye adaletsizliğini gündeme getirdiğimizde; bizi önemsemeyen, üzerimize yürüyen ve hatta köşeye çekip örtülü tehdit eden “olgun” hocalarımızı biz unutmadık.

Ama bu haksızlığı, tüm Türkiye’de grevlerle dile getirip, Sayın Sağlık Bakanı aracılığı ile çözdüğümüzde bizi önemsemeyenlerin yüzlerinin aldığı hali ise hiç unutmadık!

Haksızlığa, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa Türk Gençliği geçit vermeyecektir.

Onları önemsemeyenleri, üzerlerine yürüyenleri, köşeye çekip örtülü tehdit edenleri ise asla unutmayacaktır!

Yeri ve zamanı geldiğinde, devletin bekası için gereken ne ise yapılacaktır.

Yeter artık!


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Akdeniz Anemisi Taşıyıcılığı Nedir?

Talasemi Minör Akdeniz anemisi taşıyıcılığı 

Talasemi minör, major’a göre çok daha hafif izler. Bireylerdeki tek bulgu yalnızca kansızlıktır. Kişilerin tek yakınmaları halsizliktir. Üstelik, kimi hastalar evlenme işlemlerinde yapılan zorunlu kan incelemelerine dek taşıyıcı olduklarını hiç bilmeyebilirler. Bu hastalarda yapılan incelemede, serum demir düzeyi olağan ya da artmıştır. En çok görülen kansızlık türü olan ve bu hastalıkla en çok karıştırılan Demir eksikliği anemisi’nde ise demir azalmıştır.

Tanı, “Hemoglobin Elektroforezi” ile konur. Bu hastalığın anlaşılmasında işe yarayan en önemli inceleme ölçütlerindan biri olan HbA2 (kanda oksijenin taşınmasını sağlayan hemoglobin molekülünün küçük bir oranı) normal kişilerde %3,4 iken bu hastalıkta % 7 ye yükselmiştir; HbF ise küçük bir düzeyde (%2-6) artmıştır. T. Minor’ün asıl önemi bu hastalığın evli çiftin her iki bireyinde de olmasında ortaya çıkar; çocuğun %25 T. Major, yani hastalığın ağır ve ölümcül seyreden biçiminden olma olasılıği vardır.

Anne ve babadan yalnızca biri Akdeniz Anemisi taşıyıcısı (Talasemi Minör) ise doğacak çocuklarının taşıyıcı olma olasılığı % 50 dir. Talasemi major olma olasılıkları ise yoktur.

Wikipedia’dan alınmıştır

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Türkiye’de sağlık sistemi ne zaman adam olur?

Aslında bu yazıya attığım başlık, sağlık alanında dünden bugüne yaşanan teknolojik gelişmelere haksızlık gibi görünebilir; ancak gerçek hiç de öyle değil. Her konuda olduğu gibi, gurur duyduğumuz toplumsal karmaşamız, bu alana da yansımış durumda.

Dahiliye polikliniği yapan ve her gün çok sayıda hasta muayene eden bir hekimim. Her gün her kültürden, dilden ve dinden insanlarla karşı karşıya geliyorum.  Cahili de, okumuşu da doktora geliyor doğal olarak.

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Hekim maaşları azalacak mı?

Söze bir sözle başlayalım…

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet-i cihanda bir nefes sıhhat gibi”

Dünyanın sultanı bile olsanız, sağlık olmayınca hiçbir anlamı olmuyor. Yaklaşık beş yüz yıl önce Kanuni Sultan Süleyman tarafından kaleme alınan bu satırlar; bu durumun en “özlü” kanıtı.

Ancak modern dünyada, artık sağlığın da bir bedeli var.

Diğer bir deyişle, yaşayan her insan, her devlet için bir maliyet; ve dünya devletleri artık bu maliyetin altından kalkamıyor. Kısacası gelir gideri karşılamıyor.

ABD’de zenginler, fakirlerin sağlığı bizim “sorunumuz” değil diyor. Avrupa’da pek çok ülke sağlık harcamalarında kısıntıya gidiyor.

Bir yandan iyi gelire sahip olup daha fazla sağlık hizmeti isteyenler, diğer tarafta parası olmayıp “sadece yaşamak” için sağlık isteyenler.

Ortada ciddi bir tezat ve ciddi bir “etikonomik” tartışma var.

Bu “etikonomik” tartışma, Türkiye’de yeni yeni başlıyor ve ilerleyen dönemde daha da çok tartışılacağa benziyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı doktorlara seslenmeye başladı bile.

Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nu, önümüzdeki dönemde daha da fazla “karşı karşıya” göreceğiz gibi duruyor.  

Performans sisteminin masrafa yol açtığı konusunda üst düzey yetkililerin yaptığı açıklamalar ise, zamanlaması açısından oldukça manidar.

Akla gelen soru ise şu:

“Parayı yöneten mi sağlık politikasını oluşturmalı, sağlık politikasını oluşturan mı parayı yönetmeli?”

Biz hekimlerin ise esas merak ettiği soru şu:

Bu masraflar hekim gelirlerinde kesintiye yol açacak mı, açmayacak mı?

ABD’de hekim maaşlarında kesintilerin “azar azar” başladığını göz önüne alırsak; bu ihtimal ekonomik gerçekler çerçevesinde çok da uzak olmasa gerek.

QR_CODE_YOUTUBE_634846869364761415-1