Kategoriler
Köşe Yazılarım

ABD’deki Sağlık Reformu’nun Türkiye ile Ne İlgisi Var?

Obamacare vs. Türkiye

Dünya nüfusunun günden güne yaşlanması ve sağlık harcamalarının artması, tüm dünyadaki ülkelerin ekonomilerini tehdit eder hale gelmiş durumda.

Bu durumun en çarpıcı ve en ilginç örneği ise kuşkusuz Amerika Birleşik Devletleri:

Sağlığa yılda 2,6 trilyon dolar harcayıp, nüfusunun “bize göre” ciddi bir kısmının sağlık güvencesinden yoksun olması ise oldukça ilginç bir durum!

Kategoriler
Köşe Yazılarım

“Hayatımın en soğuk kışı, o şehirde bir yaz gecesiydi”

“Hayatımın en soğuk kışı, San Francisco’da bir yaz gecesiydi”

Mark Twain

Hani bazen bir fotoğraf çekersiniz, bin söze bedel olur. İşte bazen de bir cümle söylersiniz bin kitaba bedel olur.

Bu satırları çok uzaklardan, Pasifik Okyanusunun kıyısı bir kentten San Francisco’dan yazıyorum.

Hani bazılarınızın hafızasına, TRT tarafından “bence zorla” kazınan San Francisco sokakları dizisinin doğal setinden. Yazları soğuk, kışları ılık, garip bir iklime sahip olan o yokuşlu şehirden.

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Haksız mıyım?

Bu yazıyı yazmama sebep olan haberle başlayalım: Mecburi hizmet kurası atamalarında büyük hata!

Tababet çileler yoludur desek, yanılmış olmayız herhalde.

Üniversitede bahar şenlikleri başlar; komite, kurul, finaller o zamana denk gelir “oh” diyemezsiniz…

Tıp fakültesi biter, mecburi hizmet ataması olur “oh” diyemezsiniz…

Uzmanlık biter, yine mecburi hizmet ataması olur “oh” diyemezsiniz…

Tahminimce ölünce de “ayrı muamele” yapacaklar ya pamuğu ya da suyu fazla verecekler yine “oh” diyemeyeceğiz.

“Oh” diyemiyoruz anladık da, “Ah” dediğimiz niye bu kadar çok şey var?

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Şemsi Paşa Pasajında Sesi Büzüşesice Doktorlar

Okuyabildiniz mi?

Belki bir kısmınız okuyabildi, bir kısmınız okuyamadı…

Şimdi derin bir nefes alın, sesinizi dışa vurun ve okuyun.

Ne oldu? Okuyabildiniz mi?

Kolay olmuyor öyle değil mi?

Tıp okumak da böyle bir şey işte. Dışarıdan bakınca okuması kolay ama iş başa düşünce zor.

Hayat acımasız, hayat dengesiz, hayat adaletsiz.

Biz sadece emeğe saygı istiyoruz. Başka bir şey değil.

Her şeyi bilen insan üstü mahlukatlar da değiliz onu da bilin.

Çıkmayan raporunuz, geçmeyen karın ağrınızın sebebi değil, çözümü biziz.

Yeni doğan bebek de, 80 yaşında vefat eden dede de bizden soruluyor.

Yaşam ile ölüm arasında çalışıyoruz, o yüzden;

Hayat da bir seçenek, ölüm de.

Ölüm de doğum kadar doğal ve sahici.

Hastalıklar ise icadımız değil.

Saygı duyun, öfke değil.

Söylemek başlık kadar zor olmasa gerek!


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Söyle buldun mu?

Yıl 1986…

Hani Türkiye’de aile ilişkilerinin bozulmadığı, topyekün fakir ama mutlu olunan yıllar. Daha üç koyup beş almayı akıl edemeyecek kadar saf olduğumuz dönemler…

Tek kanalın verdiğini aldığımız bir çağ…